• info@petrolpiyasasi.com
  • 0 544 777 77 33

DAĞITIM ŞİRKETLERİ

HABER DETAYI

19 Temmuz 2019 12:09

İyi Ki Varsın: Handan Öztürk (Levent Kandemir İle İyi Ki Varsın Serisi)

İyi ki varsın Handan Öztürk;

 

Türkiye coğrafyasında ..Hekamet ve Aliuşağı tepeleri arasında ..2 nehir deltasında yer alan ,Harput kültüründen etkilenen , toprağı kadar insanlarının da bir o kadar saf ve beyazi olması sebebi ile AĞ-YURT da denilen, İspir Konağı ve Geleneksel mimariyi yansıtan Evleri ile  Elazığ İlimizin güzel ilçesi, AĞIN .dan bahsediyorum .

 

Bu haftaki yazı dizimizin konuğu, 19 Ocak 1974 Malatya doğumlu, köken olarak Elazığ Ağınlı, Handan ÖZTÜRK .. Kökeni; Ağın gibi ruhu da, yaptıkları da, yazdıkları da, yürüdüğü yol da saf ve beyaz olan hayatla barışık Handan Öztürk.

 

Eğitim sürecinde,oldukça renkli bir süreç var. Anlatırken bizler de bir o kadar heyecanlanmadık değil, Araba kullanmaya da ,iş hayatına da 16 yaşında başlamış olan, Handan Öztürk, İlkokulu ,Ankara Demirlibahçe ilkokulu, Ortaokulu Ankara Anadolu Lisesi Fransızca bölümü ve sonrasında Lise ve Üniversiteyi Kanada da okudu. Okurken, çalıştığı dönemlerde bulunduğu ülkelerde, Türkiye’yi temsil eden ve tanıtan faaliyetlerde, halayların başını çektiği gibi başı çekti. Sabırsızlıkla,okul biter bitmez ülkesinde ki ilk işine başlamak üzere Türkiye’ye döndü.

 

Türkiye’deki iş hayatına , 1995 yılında ,Koç Holding Nakkaştepe’de Rahmi M. Koç’un Uluslararası Ticaret Odası Sekreteri olarak başladı. Merkezi Dubai’de olan Rashideen Holding’de Dış İlişkiler Koordinatörü; BP Türkiye’ de Market Saha Koordinatörü, Kategori Müdürü, Bölge Müdürü; BP Amoco ABD’de NJ Eyaletinden Sorumlu Bölge Müdürü olarak orta düzey ve üst düzey görevlerde yöneticilik yaptı.

 

10 yıl iş hayatında yöneticilik yaptıktan sonra, Amerika’da  yöneticilik yaparken, yaşam amacının çok sevdiği ülkesinin, daha da kalkınması, mutluluk, barış ve birlik içinde yaşaması yönünde katkıda bulunmak olduğunu keşfediyor ve 2004 yılında kızı Elçin’in doğumunu beklerken, yaşam amacının gerçekleştirmek için akademik altyapısını daha da sağlamlaştırmak için  ABD’de okula geri dönüyor ve Kişilerarası/Organizasyonel İletişim okuyor ve kızımın doğumundan hemen sonra çok sevdiği ülkesine dönüp kolları sıvıyor. 2005 yılından bu güne de amacı doğrultusunda kurumlara, VIPlere, ‘yaşamımım lideri ben olmak istiyorum.’ diyen herkese kendisi gibi sürekli geliştirdiği çözümleri sunmaya devam ediyor.

 

Çok sevdiği ülkesinin Mutluluk ve Barış Bakanı olma umuduyla tüm bu deneyimlere ek olarak Barış ve Çatışma Çalışmaları üzerine bu sefer ülkesinde,Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde, yüksek lisans yapmaktadır. ‘Okuman ve çalışman ne zaman bitecek?’ diye soranlara ‘ Bilince, yani ölünce..’ diye cevap veriyor.

 

Handan’ın adı Farsça’da gülen gülümseten demek. Handan Öztürk, içindeki kız çocuğunun elinden tutarak, yaşam amacının simgesi olarak adını ve soyadını yaşattığı ‘Günlerden Handan’ adında bir kitap yazdı.

 

 

‘Bu kitap, Kitabın kapağında gördüğünüz 7 yaşındaki Handan’ın elinden tutup uzun ince bir yolda daha mutlu yaşamak ve yaşamımın lideri olmaya niyet edip, yola koyulduğum yolculuğumu anlatıyor. Yolculuğumun, sadece 21 gününün içindeki olaylara bakış açımı, deneyimlerimi, düşüncelerimi ve anılarımı yansıtıyor. Daha mutlu ve barışcıl olma yolunda keşfettiğim, geliştirdiğim, en önce kendi üstümde deneyimlediğim gelişim çözümlerimi, günlerimiz Handan olsun diye sunuyorum.’Diyor.

 

Handan adının anlamı olan ‘gülen ve gülümseten’ günler çok sevdiği ülkemizin her köşesinde yaşansın diye içten, samimi, yürüyen, konuşan, ışıyan, şakıyan, gülümseyen, gülümseten, içindeki kahramanların isimlerine kadar herşeyiyle gerçek ve barışık olan bu kitap Handan Öztürk’ün birçok ülkede yolunun kesiştiği insanlara sunduğu şükranlarla ve mucizevi işaretlerle dolu. Tüm sevdiklerini metaforlarında bile biraraya getirmiş, ad, soyad, şarkı, şiir, hikaye, çocuk, ney ve kütüphane metaforlarını kullanarak hem kendi umudunu hem okurlarının umutlarını yeşertebilmek için her türlü yolla okurlarının yüreklerine dokunmuş. İçindeki kız çocuğunun simgesi olan Arnavutluk’da 7 yaşındayken çekilmiş bu fotoğraftaki  sarı  elbiseli gözleriyle gülen Handan gibi hep birlikte gülümsememiz ve Handan Günler yaşamamız umuduyla okumanızı tavsiye ederim. ..

 

Kendisiyle yapılan söyleşide;

Ülkemizin en çok mutluluğa, barışa, birliğe ihtiyacı olduğunu düşündüğünüzden mi bu alanda yoğunlaşmaya karar verdiniz? Sorusuna ‘Aslında mutluluk, barış ve birlik İNSANların istediği herşeyi kapsıyor. Örneğin; ‘Başarı istiyorum.’ diyen bir insana, ‘başarılı olduğunda daha sonra ne olacak? diye sorduğunda ne cevap verir? ‘Mutlu olucam.’ der değil mi? Aynı şey, verimlilik, karlılık, yetenek, yetkinlik, gelişim, güçlenme isteyenler için de geçerli. Kurumsal güçlendirme ve gelişim çözümlerimden örnek vereyim. Daha mutlu olmak isteyen şirketlere karlılık, liderlik, stratejik yönetim, yönetici gelişim, barış çözümleri vb. danışmanlık hizmeti sunuyorum. ‘Eeee sonra ne olacak? ‘ diye sorduğumuzda sonunda istedikleri şey yine mutluluk, barış ve birlik olacak. Dolayısıyla soruna cevabım evet. Dünyaya geliş sebebimin bu olduğuna inanıyor ve mazime baktığımda ben hep bu amaç için yol yürümüş olduğumu fark ediyorum. Sanki kendimi bildim bileli ne yapmışsam yaşam amacım doğrultusunda yapmışım. Adım, soyadım, kişiliğim, niteliklerim, hobilerim, bu yolda kesiştiğim yol arkadaşlarım, okuduğum okullar, görev aldığım projeler, çalıştığım şirketlerin hepsi sanki bu amaç için görevlendirilmiş.’diyor.

 

Kitabın kapağındaki çocukluk resmindeki gibi gözleriyle gülümsemesini hiç kaybetmemiş olan Handan Öztürk; ‘Ara ara içimdeki kız çocuğunu ağlatanlarla yollarım kesişiyor olabilir ama ben, beni ben yapan adımdan, soyadımdan ve yaşam amacımdan asla vazgeçmem. Gülümseme bulaşıcıdır. Ben gülümseyince sen de gülümsüyorsun. Böylelikle ben, ismimin anlamını yaşatıyorum ve günüm Handan oluyor. Seminerlerimde esnekliğin ve çevik olmanın önemini anlatırken hep şunu eklerim: Benim belki de tek esnemeyeceğim yer, beni ben yapan erdemlerim ve değerlerimdir. Bunlar da adım ve soyadımın içine gömülüdür. Benim bir oğlum olsaydı adını Erdem koyardım. Çünkü en çok erdemlerimizi unuttuk. İçimizdeki çocukları ağlatmak yerine gülümsetelim. Çünkü içimizdeki çocuklar bize korkularımızı unutturup, unuttuğumuz erdemleri ve insani değerleri bize hatırlatacak olanlardır.

 

İçimizdeki çocuğu unuttuğumuz veya yok saydığımız an korkulara, kaygılara, ayrımcılıklara, şiddete, kara bulutlara “Merhaba” dediğimiz andır. Egolarımızın elini bırakıp içimizdeki çocuğun elini tutup, onun önderliğini kabul ettiğimiz, erdemlerimizi hatırladığımız, bize verilen adları ve/veya soyadlarını yaşatmaya başladığımız an ise KENDİMİZLE BARIŞTIĞIMIZ, MUTLULUĞA, BARIŞA, BİRLİĞE ve HANDAN olan günlere MERHABA dediğimiz andır. Bu kapaktaki sarı elbiseli 7 yaşındaki Handan, egoların ellerini bırakıp, içlerindeki çocukların elinden tutmuş olan, yaşamının liderliğini eline almış hür İNSANların çoğaltmasını istiyor.

Handan ÖZTÜRK bir  ifadesinde ,

İçimdeki kız çocuğunun elinden tutarak tek başıma bir kız çocuğu büyütüyorum. 14 yaşında Elçin isminde bir kızım var. Yaz tatilinde babasının yanına gidince içimdeki çocuğun oyun arkadaşı da gitti haliyle. Bu nedenle bu kitaptaki kız bu sıralar biraz mahsun. Elçin de benim gibi iş hayatına erken atıldı. Ama boynuz kulağı geçti. Ben 16 yaşında iş hayatına atıldım o 14 yaşında:) Amerika Los Angeles da babasının restoranında çalışıyor. Kızımın hiçbir etkinliğini kaçırmak istemediğim için kendi işimi kurarak yoluma devam etmek istedim. Çok şükür ki bugüne kadar onun hiç bir etkinliğini kaçırmadım. Herkes benimle başka sebeblerden gurur duyduğunu söylerken ben de bembeyaz yolunda ışık saçarak ilerleyen erdemleri sağlam kızıma baktığımda hem kızımla hem de  bekar anneliğimle ilgili gurur duyuyorum. Diyor.

 

Kızınız okul bitince kart visitinde ne yazsın istiyor? Sorusunu . ‘Teslimiyetçi kızım için bu soru için çok erken. Kimbilir? Ama şimdiki gibi ezber bozan olacağı kesin. Belki de o zaman geldiğinde kartvisitinde ‘ ezber bozan’ yazacaktır.’ diye yanıtlıyor.

 

Handan Öztürk, saflığını, zekasını, erdemlerini, ilimini, insan ve ülke aşkını birleştirerek özgün, bütüncül, vizyoner ve ezber bozan bir lider olarak yürüdüğü beyaz yolunda attığı her adımı şu inançla atıyor;

‘Eğer her İNSAN, hayatta kalma bakış açısını bırakıp, birlik bakış açısını benimserse, adını ve/veya soyadını yaşatmayı görev edinirse, içindeki çocuğu en yakın dostu belleyip onun elinden tutup gittiği her yere götürür ve kararlarına ortak ederse, yurtta sulh cihanda sulh olur.’

Akademik araştırmalarla kalmadım. Çeşitli teknikler geliştirdim. Kişilerarası ve kurumiçi çatışmaları çözümleme üzerine sonuç aldığım uygulamalarım üzerine kafa patlattım. Var oluşa kadar indim. Sümer tabletlerini karıştırdım. Amacım; barışın, birliğin, mutluluğun mümkün olduğu yönünde kanıtlar toplayarak, erdemlerini kaybetmeye başladığı için barış, birlik ve mutluluktan uzaklaşan kişileri, şirketleri, uluslararası ilişkileri yöneten siyaseti, barış, birlik ve mutluluk için geliştirdiğim çözümlerimi denemeleri konusunda ikna etmekti. Meraklı bir keşifci olarak bu hususta çalışmalarım hala devam etmekte. Tüm araştırmalarım ve keşiflerimde, benim hep elimden tutan içimdeki kız çocuğu Handan’ın şu sözlerine kulak verdim.

 

“Bu dünyada mümkünse senin için de mümkündür.”

 

 

Biraz da biyografisinde yazanlara söz atalım….

2005 yılından beri kurumlara ve VIP lere gelişim çözümleri sunmakta. Kurumları, güçlendirmek için Stratejik Yönetim Danışmanlığı, Eğitmenlik, Motivasyonel Konuşmacı ve Sunum Uzmanlığı da deneyim ve becerileri arasında yer almaktadır.

 

Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü, ve Uluslararası Ticaret Merkezi tarafından seçilerek uzmanlık akreditasyonu almış Perakende, Petrol, Holding, İnşaat, FMCG, Eğitim, BT, Sanayi, Kamu vb. sektörlerinde kurumların yeniden yapılanmasına ve gelişimine destek olmuştur. Ankara’da 8 kurumun yapılanmasına destek olmuştur.

 

11 Avrupa Birliği projesinde Kapasite Artırımı, Stratejik Proje Yönetimi, Insan Kaynakları, Sosyal İçerme, Eğitim ve Gelişim alanında kıdemli uzman olarak katkı sağlamıştır.

 

Türkiye de önde gelen, PCC ünvanlı Profesyonel Koç ve mentor olarak, onlarca Profesyonel Koç yetiştirmiştir. Özellikle, işletme sahipleri, VIPler, üst düzey yöneticiler, teknik uzmanlar, bürokratlar, işletmaler, kurumlar, vb varolan potansiyeli keşfederek, liderlik yetkinliklerini etkin kullanarak yarınını güvenle inşa etmek isteyen bireyler ve kurumlarla çalışmalarına devam etmektedir.

 

Uluslararası 100 ün üzerinde işletme ve kurumlarla işbirliği yapmış, Türkiye genelinde, 175,000in üzerinde, katılımcının gelişimine katkı sağlamıştır.

 

 

Ak Parti Siyaset Akademisi eğitmeni olarak, içsel motivasyon, iletişim, beden dili vb kişisel gelişim eğitimlerini 55 ilde vermiştir.

 

Uluslar arası İtibar Yönetimi Enstitüsü Genel Sekreterliğini ,Haziran 2013 yılına kadar yürütmüştür.

Amerika’da Sunum Yarışmalarında Ödüllere sahiptir.

Günlerden Handan ve Sunum Atölyesi kitaplarının yazarıdır.

Akıl vermek yerine var olan aklı kullandırtmayı benimsemiş olan Handan Öztürk; uyguladığı ezber bozan sıradışı yöntemler, teknikler ve uzmanlık alanlarıyla ilgili Uluslar arası kabul gören sertifikalara sahiptir.

Tüm gelişim ve dönüşüm çözümlerini Türkçe ve İngilizce olarak vermektedir.

 

Ülkesine olan sevdası .bitip tükenmek bilmeyen çalışma azmi,akademisyen düşünebilen, insanlara her konuda enerjiden,sağlığa, medyanın her alanından, tüm STK lara kadar sunduğu ezber bozan gelişim çözümleri  danışmanlığı, hizmetleri takdire şayan .yardımsever kişilikli sosyal lider …

 

Bu nedenle toplumda iş kadını olması,sağduyusu ve göreceli davranışları ile İyi ki varsın Handan ÖZTÜRK diyorum.

 

Saygılarımla

Levent KANDEMİR

Firma Bilgileri

0 (850) 833 5547 Firmaya Git

HABERE YORUM YAP

HABERE YAPILAN YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.