ABD’nin petrol üretimini yükseltmesi ve Katar krizi ile petrol üzerindeki baskı daha da artarken, IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Önümüzdeki 6 ay ile 1 yılda fiyatlarda çok ciddi bir yükselme beklemiyorum. Piyasada arz fazlası bulunuyor ve hatta petrolü stoklayacak yer yok” dedi.
OPEC ve OPEC dışı ülkelerin üretim konusunda anlaşması sonrasında 29 dolardan 55 dolara yükselen brent petrolde 100’lü seviyeler konuşulsa da Katar krizinin etkisiyle kayıplar sürüyor. ABD’nin üretimi her geçen gün artırması ve yeni sondaj çalışmalarına hız vermesi fiyatlar üzerinde baskı oluştururken, dün 46 dolara gerileyen brent petrolde bu yıl yükseliş trendi yaşanmayacağı görüşü hakim. 22. Dünya Petrol Kongresi’nde açıklamalarda bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, petrol fiyatlarının son 3 ayda düşüş eğilimine girmesinin Türkiye için kaygı verici bir durum olmadığını aktardı. Birol, “İnşallah Ortadoğu’da bir şey olmaz ama olsa bile ben petrol fiyatlarında çok ciddi bir sıçrama olacağını sanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu. ABD’nin özellikle son yıllarda petrol ve doğalgazda bir numaralı üretici haline geldiğini vurgulayan Birol, “Bu durum hem piyasa ekonomisini hem de enerjinin jeopolitiğini çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Önümüzdeki 6 ay ile 1 yılda fiyatlarda çok ciddi bir yükselme tahmin etmiyorum, hali hazırda piyasada arz fazlası petrol bulunuyor ve hatta bu petrolü stoklayacak yer yok” yorumunda bulundu. “Gelecek elektrikte yatıyor” diyen Birol, son yıllarda birçok şirketin bu gelişmeyi fark ettiğini kaydetti. Birol, 2015 ve 2016’da petrol ve doğalgaz yatırımlarında tarihi düşüşler görüldüğünü hatırlatarak, “Fosil kaynaklı yatırımlar 2017’de de aynı seviyede kalacak. Elektrik şu an dünyada en fazla yatırım yapılan sektörü haline geldi ancak sistemin dengelenmesi için fosil kaynaklara da yatırım yapılıyor” ifadelerini kullandı. Birol, yabancı yatırımcının Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını dikkatle izlediğini ve yabancı yatırımcılar tarafından kendisine olumlu geri dönüşler yapıldığını aktardı. Önceki dönemlere göre şu an Türkiye’nin daha büyük ölçekli yatırımlara girmesi gerektiğini ifade eden Birol, şunları kaydetti: “Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve teknolojilerine yatırım yapması çok iyi bir zamana denk geldi. Dünyada yenilenebilir enerjinin maliyetlerinde çok ciddi düşüşler görülüyor. Güneş enerjisi proje maliyetlerinde son 5 yılda yüzde 80 düşüş gerçekleşti. Rüzgar enerjisinin maliyetinde de yüzde 35’e varan düşüş oldu. Yenilenebilir enerjinin büyümesi gerçekten sektör adına çok umutlu bir olay. Yine de sistemde dengeyi sağlamak için doğalgaz ve petrol gibi kaynaklara yatırım yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
BÖYLE GİDERSE İYİLEŞME OLMAZ
Japonya merkezli uluslararası mühendislik şirketi Chiyoda Corporation’ın Yönetim Kurulu Başkanı Katsuo Nagasaka, son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüşün sürdüğünü belirterek, “Durum bu şekilde devam ederse 2020’ye kadar üretim ve tüketimde çok fazla iyileşme olmayacak. Fiyatlar bu kadar düşük giderse maliyeti azaltarak karlılığı artırmaktan başka şansımız olmayacak” dedi. Hindistan Ulusal Petrol ve Doğalgaz Şirketi’nin (ONGC) Genel Müdürü Dinesh Sarraf da OPEC’in fiyatları artırmak için aldığı üretim kısma kararının beklenen etkiyi göstermediğine dikkati çekti. Sarraf, petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın piyasa açısından önemli bir problem teşkil ettiğini dile getirerek, “Sektörün daha dirayetli olması gerekiyor ve gelecekte yaşanacak dalgalanmalara karşı daha güçlü bir yapı kurulmalı” diye konuştu.