En fazla petrol rezervi 836,1 milyar varille Orta Doğu bölgesinde yer alırken bunun 155,4 milyar varille İran’da bulunmaktadır. Aynı raporda dünya üzerinde toplam 196,9 trilyon metreküp kanıtlanmış doğalgaz rezervi bulunuyor. En fazla doğalgaz rezervi 75,5 trilyon metreküple petrol de olduğu gibi Orta Doğu bölgesinde yer alırken bunun yarısına yakınını (31,4 trilyon metreküp) İran oluşturmaktadır.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından yapılan (Temmuz 2015) İran nükleer anlaşması iptal etmesi, yaptırımları yürürlüğe koyması ve İran ekonomisinin büyük bir bölümünü oluşturan petrol ticareti yaptırımları nedeniyle, iki ülke arasındaki tansiyonun artmasına neden oldu.
Son zamanlarda ABD ile İran arasındaki siyasi tansiyonun yükselmesiyle sıcak olan bölge gündemine bir yenisini daha eklendi. Hürmüz Boğazı’nda yaşanan tanker olayları neticesinde ve son olarak İngiltere’nin petrol tankerine İran tarafından el konulması küresel bir tedirginliğe neden oldu. Herkesin aklına şu soru geldi; İran, Hürmüz Boğazı’nı kapatırsa ne olur?
Umman ile Basra Körfezi arasında bulunan Hürmüz Boğazı’nın kuzey kıyısında İran, güney kıyısında ise Umman toprakları bulunmaktadır. Hürmüz Boğazı, petrol ve doğalgaz zengini İran, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ının enerji hammaddelerini uluslararası piyasalara taşınması hususunda kritik öneme sahiptir. Ayrıca Hürmüz Boğazı, petrol ve doğalgaz ihracatı açısından kritik öneme sahip ve alternatifsizdir.
Dünya petrol arzının yüzde 20’sinin, deniz yoluyla taşınan petrolün üçte birinin taşındığı önemli bir geçiş güzergâhı olan Hürmüz Boğazı’ndan çeşitli kaynaklarına göre her gün 20 milyon varil ham petrol ve türevleri bu boğazdan geçiyor. Petrolün yanı sıra, dünya sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının dörtte birinin de buradan geçmesi ve LNG ihracat lideri olan Katar için de ayrı bir önem taşımaktadır.
Olası bir durumda Hürmüz Boğazını kapatması sadece bölgeyi değil tüm ülkeleri etkiler. Çoğu ülkelerin temkinli açıklamalar yapması bu durumun nedeni diyebiliriz. Petrol piyasası, İran koyulan ambargo nedeniyle piyasadaki durumu arz fazlalığından dolayı tolere edebilir ancak olası bir durumda geçici veya tamamen Hürmüz Boğazı kapatılırsa petrol piyasasında fiyatların önemli bir ölçüde değişmesine ve krize neden olur.
ABD ambargosu nedeniyle Çin dışında nerdeyse petrol ticareti yapamayan İran, böyle bir girişimde bulunmayacağını aşağıdaki şekilde ifade etmiştir.
Görüleceği üzeri İran’lı yetkililerin açıklamalarına baktığımızda böyle bir girişimin söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Böyle bir aksiyonun hiçbir zaman gerçekleşmeceği anlamını taşımamaktadır.
Hürmüz Boğazı üzerinden gönderilen petrol etkinliği bitirilirse, İran elindeki tehdit gücünü yitirir ve saldırıya açık hale gelir. Bilindiği üzere enerjinin kesintisiz, güvenilir ve ekonomik bir şekilde temini tüm ülkelerin ortak politikasıdır. Boğazda yaşanacak bir durumda tüm ülkelerin enerji arz güvenliği tehlikeye girecektir. Hiçbir ülke, refahı ve istikrarı için böyle bir durumu arzulamaz ve müsaade etmez.
ABD tüm bunları yaparak küresel çapta yankı uyandırarak, tüm aktörleri dâhil ederek baskıyı daha da artırmak ister bilinmez ancak, İran’ında elinde bulunan gücü yitirmemesi için hamlelerini hesaplı atması gerekir. Yoksa geçmişte yaşanan Süveyş Kanalı krizine benzer bir durumun yaşanması kaçınılmazdır.
Özcan DALMIŞ
Petrol ve Doğalgaz Yüksek Mühendis, MSc, BSc
“Gazete Enerji Ankara Haber Koordinatörü”